"On the hard", bir teknenin doğal su ortamından bilinçli bir şekilde çıkarılıp kara üzerine yerleştirilmiş durumunu ifade eder. Bu terim tipik olarak denizcilik veya denizcilik bağlamında kullanılır. Teknenin sudan çıkarılma nedeni bakım, onarım, depolama veya hatta sergileme amacıyla olabilir. Bu süre zarfında, tekne, gövdesini desteklemek ve herhangi bir hasarı önlemek için pozisyonunu stabil hale getirmek üzere tasarlanmış belirli yapılar veya bloklar üzerinde güvenli bir şekilde durur. Teknenin su üzerinde genellikle yüzer durumuna karşıt olduğu için "on the hard" denir.
Örnek
1. Aile yatımız şu anda yerel tersanede kapsamlı onarımlar için on the hard durumda.
2. Balıkçılık sezonu sona erdikten sonra, yerel tekneler gelecek yıl oluncaya dek on the hard durumda bırakılır.
3. Kasırga aylarında, teknenizi fırtına dalgasının insafına bırakmak yerine on the hard durumda bulundurmak daha güvenlidir.
4. Limana ziyarette bulunuyorsanız, yelkenlilerin birkaçını yaklaşan regata için hazırlanırken on the hard durumda görebilirsiniz.
5. Katamaranım bakım ve gövde kontrolü için on the hard durumda olduğu için hafta sonu yelken açma alışkanlığıma devam edemedim.
İlginç bilgi
Eğlenceli bir gerçek: Bir teknenin sudan çıkarılıp kara üzerine yerleştirildiğinde 'on the hard’ olduğunu biliyor muydunuz? Bu terim, gemilerin kara üzerinde, 'hard standing' olarak adlandırılan bir yerde inşa edildiği veya onarıldığı gemi inşa endüstrisinden türemiştir. Zamanla, denizciler bu terimi, bakım veya depolama için sudan çekilmiş tekneleri tanımlamak için kullanmaya başladılar. Özellikle ilginç olan, bu büyük yapıların kaldırılma süreci. Tekne kaldırmaları veya gemi kaldırmaları adı verilen büyük motorlu makineler kullanılır, bu, mühendisliğin imkansızı mümkün kıldığı inanılmaz bir örnektir. Bu yüzden bir sonraki sefer kuru bir arazide dinlenen bir tekne gördüğünüzde, o teknenin 'on the hard' olduğunu bileceksiniz!